Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Türkçe Eğitimi Bölümü mezunu olan Çankırı İl Millî Eğitim Müdürlüğü Ölçme Değerlendirme Koordinatörü Mustafa Tuğrul Çolak, “Öğrenci - Mezun Buluşmaları” kapsamında OMÜ Eğitim Fakültesi öğrencileriyle bir araya geldi.
Eğitim Fakültesinin seminer salonunda düzenlenen öğrenci - mezun buluşmasına Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şeyma Büyükkavas Kuran, OMÜ Mezunlar Koordinatörü Doç. Dr. Nursel Topkaya, Dr. Öğr. Üyesi Mediha Mangır, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Türkçe öğretmenleri edebiyatı arka plana atmamalı”
Öğretmenliğin yanı sıra şair ve yazar kimliği de bulunan Mustafa Tuğrul Çolak, katılımcılarla eğitim dönemini, kariyer sürecini ve bu süreçte edindiği tecrübeleri paylaştı.
Okul sürecinin kendisini edebiyata yönelttiğini ifade eden Çolak “Türkçe ile en yakın alan edebiyattır. Çünkü Türkçe, edebiyattan bağımsız değil, önce bunun bilinmesi gerek. Edebiyatın arka plana atılması bir Türkçe öğretmenini zora sokar. Dolayısıyla edebiyatla ilişkiyi iyi tutmalısınız.” dedi.
“Okuduğunuz bir roman sizi 30 romana götürmeli”
Eğitim sürecinde kendini geliştirmenin önemine de dikkat çeken Mustafa Tuğrul Çolak “İşin bir de şuur boyutu var. İnsan vicdanlı ve iyiye gitmeyen şeylere karşı duyarlı olmalı. Bunun için de bilinç gerek. Bu bilinç düzeyine erişmek için de insanın kendisini geliştirmesi gerek. Sadece derslerle de kendinizi geliştiremezsiniz. Dersler sizin için bir temel olur. Üstüne sizin çok şey koymanız gerekli. Okuduğunuz bir roman sizi 30 romana götürmeli. Akademisyenlerin de size eğitim verirken amaçları bu. Sizden isteneni onlara verin. Ayrıca insan kendini geliştirdikçe, birikimini arttırdıkça mesleki anlamda da şans ayağına gelir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Öğretmenlik dışında birçok faaliyette bulundum”
Meslek hayatı boyunca öğretmenlik dışında birçok faaliyette yer aldığına da değinen Çolak şöyle devam etti: “Öğretmen olarak bir köy okuluna atandığımda boş durmadım. O okula bin 500 kitaplık bir kütüphane kurduk. Kütüphane hem okulun havasını hem de öğrencilerin davranışlarını olumlu anlamda değiştirdi. Ayrıca yaşları 10 ile 16 arasında değişen öğrencilerle “Genç Meşale” adında bir de dergi çıkardık. Her öğrenci, birbirinden farklı duygularını yazılara aktararak dergide paylaştı. Bir süre sonra da dergiye çocuk kitabı yazarlarından, akademisyenlerden öyküler gelmeye başladı.”
“Türkiye’nin ölçme-değerlendirme alanında yeni çalışmaları var”
Ölçme-değerlendirme hususunda da izlenimlerini paylaşan Çolak "Eğitim bilimlerinde son döneme kadar ölçme-değerlendirme alanı biraz ihmal edildi. Ama şimdi bütün illerde Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak kurulan ölçme-değerlendirme merkezlerinin yeni çalışmaları var. Buradan olumlu bir gidişat yakalanabilir. Bu bağlamda yeni madde formatı çerçevesindeki soru yazarlığı da öğretmenlere katkı sağlayacaktır." dedi.
Öğrencilerden gelen soruları yanıtlayan Mustafa Tuğrul Çolak’ın, kendisine Türkiye birinciliği kazandıran şiirini seslendirmesiyle öğrenci-mezun buluşması sona erdi.